Kayıtlar

HEMME'NİN öLDÜĞÜ GÜNLERDEN BİRİ / ONE OF THOSE DAYS WHEN HEMME DİES

Resim
HEMME'NİN ÖLDÜĞÜ GÜNLERDEN BİRİ  İstanbul Modern'in 'Biz De Varız' programı kapsamında Aralık ayında izledim Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri filmini. Filmin ardından filmin hem yönetmeni, hem senaristi, hem de başrol oyuncusu Murat Fıratoğlu ile bir söyleşi gerçekleşti. Film de tıpkı Fıratoğlu gibi abartısız, doğal, sıradan bir film gibi görünse de oldukça derindi. Kavurucu sıcağın altında, domates tarlasında ağır şartlarda çalışarak borcunu ödemeye çalışan mevsimlik işçi Eyüp ile ona hakkını vermeyen ustabaşı Hemme arasındaki gerginlikten yola çıkıyordu film. Açılış ve kapanış sahneleriyle çember tamamlanıyor gibiydi. Siverek'te bir günlük yolculuk. Oyuncu kadrosu Fıratoğlu'nun akrabaları ve yöre halkından oluşuyor. Yani tamamen amatörce. Öyle güzel sahneler vardı ki. Çekimler, uzun planlar, sessizlik; dışı sakin ama içi öfke dolu Eyüp'le çarpışıyor. Eyüp bu çalışma koşulları altında, bir amaç uğruna, sürekli bozulan motorsikletiyle YOLA çıkar. Yoldak...

Bir Levan Akın filmi... Geçiş / Crossing

Resim
Kayıp bir trans bireyin peşinde Gürcistan'dan İstanbul'a yolculuk. Gürcistan asıllı yönetmen Levan Akın'ın Geçiş/Crossing filmi. 'Gürcücü de Türkçe de cinsiyetsiz dillerdir' alt yazısıyla başlıyor film. Ölmüş kardeşinin vasiyeti üzerine yeğeni Tekla'yı aramak için yollara düşüyor emekli tarih öğretmeni Lia. Gürcistan'daki kısa bir sahneden sonra öğrencisinin erkek kardeşi Achi de peşine takılıyor alelacele. Otobüs yolculuğuyla Hopa'ya vardıklarında 'burası da çok farklı değilmiş' diyor Achil. Otobüsle uzun bir köprüden geçip İstanbul'a yeni bir hayata GEÇİŞ yapıyorlar. Simitleri, Eminönü-Üsküdar seferini yapan Ahmet H.Yıldırım vapuru, martıları ile kamera bizi de bir güzel gezdirir. 💧 Lia tam bir demir leydi kıvamında. Otobüse binmek için 'güya uğur getirecekti' diye atalarından kalan son iki bileziği bozdururken görüyoruz ilk defa gülümsemesini. Sonrası, yok olmalar, kayıplar, eksiklikler, annesizlik, başkaları ne der korkusuyla sah...

ANNE TARİFİ KALBURABASTI

Resim
Bayram günlerinin o çocuksu coşkusu, büyüdükçe mi, yoksa dünyanın hızla değişimine yetişmeye çalışmaktan mı bilmem, yıllar içerisinde giderek azalmaya başladı. Kadir geceleri, annemle gittiğimiz Küçükyalı camisinde namaz kılmayı bilmeden yanında eğilip kalkmam, boyumun yetmediği sakal-ı şerifi, annemin kucağında o soğuk cam şişeden öpmem, ertesi gün bayram,babamın mutfak alışverişleri, annemin Mehmeeet, çocuklaaar diye hep seslenen heyecanlı sesi, bayram sabahı uyandığımda başucumdaki kırmızı ayakkabı, Egesüs mağazasından alınan yeni elbiseler, sabahın köründe annemin bir gün önceden hazırlayıp o sabah pişirdiği el açması cevizli baklava, yine el açması ıspanaklı kol böreğinin kokusuyla uyanmak, bayram sabahı kahvaltıdan sonra babam mavi arabamızı hazırlar,  kabristan ziyaretlerinden sonra eve dönüş, yeni cicilerimizle akraba ziyaretleri, el öpmeler, harçlıklar. Bayramın ilerleyen günlerinde bazen abim arkadaşlarıyla beni evimizin köşesindeki Köşk sinemasına götürür (hakkını vermek...

MARCEL PROUST / HAZLAR VE GÜNLER

Resim
Uzun zaman önce bir gün kitapçıya girdim, 'Kayıp Zamanın İzinde kitabı var mı?' dedim. 'Hangi cildi?' diye sordu, o zaman öğrendim kendisinin 3000 sayfalık 7 ciltten oluştuğunu ve her birinin sırasıyla okunması gerektiğini.  Madlen kurabiyesi ile çocukluk anılarını hatırlayıp, bu esere ilham almasıydı bildiğim. Üzerinden yıllar geçti, barışmak istedim Proust'la. YKY' nı gezerken Hazlar ve Günler ile göz göze geldim. 157 sayfa, konu Proust olunca o bile çok mu dedim ama aldım. Çok hastalıklı, hep hayatını kaybetme korkusuyla yaşayan adamı merak ediyordum.     ''Zeginler ve yoksullar daima var olacak, dedi yavaşça. Ve en yoksulu en azından 100 bin frank ranta sahip olan bütün davetliler bu gerçekle yüz yüze gelince vicdan azaplarından kurtulup yürekten bir neşeyle son şampanya kadehlerini de devirdiler.''  Kendine çok da ait olmayan yüksek burjuvanın salon hayatındaki karakterler kitabına yansımış. Henüz 20'li yaşlarda kaleme aldığı anlatılarda...

GALERİ BİRZAMANLAR/ GOMİDAS VARTABED

Resim
Surp Vortvots Vorodman kilisesinde Fehmi Karaarslan'ın tek kişilik oyunuyla tanıdım Gomidas Vartabed'i. 19 yy. ikinci yarısında Kütahya'da doğmuş, Osmanlı döneminde yaşamış, çalışmalarını Osmanlı ve Rusya imparatorlukları ile Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yürütmüş Ermeni müzikolog , besteci, derlemeci, koro yöneticisi, din adamı Gomidas'ın son yıllarını geçirdiği akıl hastanesinde hayali köyü ve sürgündeki yolculuklarını muazzam bir performansla sunarken, oyuna Lusavoriç korosu eşlik etmiş, Gomidas'ı yakından araştırmak da bugünlere kalmıştı. 7 nisan son günü olan Vartabed'in hayatını ve müziğini anlatan Kalbim O Viran Evlere Benzer sergisi Galeri Birzamanlar'da görülebilir. Bu sergiden sonra açılacak 'Antakya'nın tarihi' sergsini merakla beklemekteyim.  #gomidas #kalbimoviranevlerebenzer #gomidasvartabed #galeribirzamanlar #deliliğinarkeolojisi #sergi #kitap #koleksiyon #kartpostal #müzik #plak #galeribirzamanlar    

ÖYKÜM (CRONOS, TOPOS, ETHOS)

      CRONOS, TOPOS, ETHOS Etrafında tek tük evlerin olduğu, iki tarafı ağaçlarla kaplı orman yolundan geçerek, dağ yoluna doğru hafifçe tırmanıp küçük patikaya çıktılar. İki kanatlı, büyük, ağır kapı önlerinde sessizce açıldı. Şehirden ayrılalı ne kadar oldu farkında değildi Füreya. Cevat yanındayken zamanın nasıl geçtiğini anlamazdı zaten.   ‘Hoş geldiniz Cevat Bey’, dedi kapıdaki üniformalı görevli. Başıyla hafifçe selamladı Cevat. Ortasında havuz bulunan aslanlı heykelleri geçtikten sonra Cevat beyaz BMW’ sini köşkün önüne park etti, Füreya’nın terlemiş elini sımsıkı tuttu gözlerinin içine bakarak. Füreya boşta kalan eliyle annesinin özel günlerde takması için kendisine verdiği aile yadigarı inci kolyesiyle oynuyordu. İçeri girip girmemek arasında tereddüt etti. Gözlerini kapatıp güneşli havayı içine çekti. Bir süre öyle kaldı. Güneşli ama tekinsiz hissetti. Sabahları horoz sesleriyle tertemiz havasına uyandığı, içinde yaşadıkları çevreye inat üniversite ...